GALATASARAY HAKKINDA HER ŞEY !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Galatasaray haberleri, transfer çalışmaları, diğer kulüp haberleri, Milli takım haberleri ve resimleri, Galatasarayın Futbolcu Resimleri ve biyografileri dahil her şey burada !
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 XIII. - XIV. ASIR DÎVÂN EDEBÎYÂTI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
türko_1905
Admin
türko_1905


Mesaj Sayısı : 1122
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 21/06/08

XIII. - XIV. ASIR DÎVÂN EDEBÎYÂTI Empty
MesajKonu: XIII. - XIV. ASIR DÎVÂN EDEBÎYÂTI   XIII. - XIV. ASIR DÎVÂN EDEBÎYÂTI Icon_minitimePtsi Eyl. 01, 2008 1:34 pm

Bu yüzyıllar, Türk Edebiyatının en kısır dönemidir. Bunda Anadolu'ya yapılan Moğol istilasının da payı büyüktür. Selçuklu Devleti yerine kurulan Anadolu Beylikleri dönemi, iç karışıklıklar içinde geçmiştir.
Divan Edebiyatının pek de önemli olmayan ürünleri bu yüzyıllarda verilmeye başlanmıştır. Bu ürünlerde; dil, teknik, üslup zayıftır. Bu yüzyılın en önemli edebî gelişmesi, Tasavvuf düşüncesini şiirleriyle ölümsüzleştiren Yunus Emre, Mevlana gibi ünlü şahsiyetlerin yetişmiş olmasıdır.
XIII. ve xıV. yüzyıllar arasında Halk Edebiyatı geleneği, özellikle kırsal alanda sürmektedir. Ancak, bu sürede Osmanlı Beyliği gelişmiş ve Osmanlı Devleti kurulmuştur.
Osmanlı sarayı yönetimin olduğu kadar, sanat ve bilim etkinliklerinin de merkezidir.
Türkler, İslamlığın etkisiyle Arap ve Iran (Acem) Edebiyatını ve sanatını yakından tanıdı. Arap ve Acem Edebiyatının, Türk sanatına ve zevkine yansıması sonucu, Divan Edebiyatı doğdu.
Bu yüzyıllarda oluşan ve gelişen Divan Edebiyatı, saray ve çevresinde yaklaşık altı yüzyıl sürmüştür.
XIII - XIV. yüzyıllarda Divan Edebiyatı, bütün özellikleriyle uygulanamamıştır. Bunun için XV. ve XVI. yüzyılları beklemek gerekecektir.
XIII - XIV. yüzyıllarda Divan Edebiyatı daha pek yenidir. Şiirde hem hece, hem aruz vezni kullanılmıştır. Tam bir aruz dili oluşmamıştır. Arap şiir nazım ölçüsü olan aruzla yazılan şiirler oldukça kusurludur.
Konu bakımından tasavvuf birinci sırayı almıştır.
Tasavvuf, bir İslam felsefesidir. Buna göre; Allah tek ve ilk güzelliktir. (Hüsn-i Mutlak) Tek ve ilk güzellik olan Allah, güzelliğini karşısına alıp görmek istemiş ve evreni kendi özünden, cevherinden, güzelliklerinden yaratmıştır. insan, ağaç, taş, kuş, deniz, gökyüzü, çayır, çimen, çiçek, her şey Allah’ın güzelliğinin evrendeki parçaları ve görüntüleridir. Düşünme ve konuşma yeteneğine sahip tek yaratık olan insan, yaratıkların en önemlisi, değerlisi ve üstünüdür.
Vücûd-ı Mutlak: Allah, mutlak varlıktır. Evrendeki tüm varlıkların sahibidir ve yaratıcısıdır.
İnsanlar iç ve dış arınmayı sağlayabilirse, esas varlıkta (Allah'da) birleşebilirler. Buna varlıkların birliği (Vahdet-i vücûd) denir.
Vahdet-i vücûd görüşünün en büyük öncüleri : Yunus Emre, Mevlânâ, ve Gülşehrî'dir.

“Sofilere sohbet gerek
Âhîlere cennet gerek
Mecnûnlara Leylâ gerek
Bana seni gerek seni.”

YUNUS EMRE

Kadı Burhâneddin: 14. asırda yaşamış,Kadı olan babasından iyi bir tahsil görmüştür. Çok duygulu bir şâirdir. Tuyuğ nazım şekliyle oldukça başarılı eserler vermiştir. Gazel ve rubâî türlerinde ustadır. O da, şiirlerinde, çağdaşları gibi hem hece hem de aruz veznini kullanmıştır.
“Ezelde Hakk ne yazmış ise bolur
Göz neni ki görecek ise görür
İki âlemde Hakk’a sığınmışuz
Tohtamış ne ola ya Ahsan Temûr”

KADI BURHÂNEDDİN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cimbomluyuz-1905.eniyiforum.net
 
XIII. - XIV. ASIR DÎVÂN EDEBÎYÂTI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GALATASARAY HAKKINDA HER ŞEY ! :: EĞİTİM :: EDEBİYAT VE ŞİİR-
Buraya geçin: